DİLEK DİLEME RİTÜELİ

  Sanırım en çok uygulanan ritüellerin başında geliyor dilek dileme ritüeli.
İnsan amaç, hedefler ve beklentiler içerisinde bir ömür sürer. Bazen hayatımızdaki insanlardan pozitif bir yaklaşım umarken bazen de doğanın iyelerinden beklentiye gireriz. Olmasını istediğimiz şeyler için dualar eder ritüeller yaparız. Hepsinin temelinde doğanın iyelerini kullanmak pozitif olumlama ve dilekler için bizim için en etkili sonucu verecektir.
  Birden fazla çeşidi olan dilek ritüllerinden sıklıkla bahsedeceğim.

Topraktan İsteme;
  Etrafımızda beklentimizin enerjisinin renginde mumlar yakmalı ve ferah kokulu tütsüler tercih etmeliyiz.
(renklerin enerjisinden önceki yazımda bahsetmiştim)
Sonrasında gözlerimizi kapamalı ve olmasını istediğimiz dileğe odaklanmalı ve hayal kurarken kendimizi gerçekleşmişcesine canlandırıp izlemeliyiz.
Bu esnada çiçek koklar gibi derin nefes almalıyız ve dileğimizi bitirdikten sonra dileğimizi bir kağıda yazmalıyız.
Yazdığımız kağıdı bir bardak suyun içine atıp 4-5 dakika kadar beklemeliyiz.
Ardından suyu 3 yudumda içmeli ve her yudumda şifa olsun demeyi unutmamalıyız.
Bardağın dibinde biraz su bırakmalı ve kağıdı sudan alıp toprağa gömmeli, kalan suyu da toprağa dökmeliyiz.
  Gerçekten inanırsak gerçekleşmeyecek hiçbir şey yoktur , unutmayın.

AMETİST TAŞI

Ametist taşı pozitif enerji taşıdır.

AMETİST TAŞININ FAYDALAR

• Doğal sakinleştirici etkisi vardır.
• Bağımlılıklardan uzak tutar.
• Öfke, kin ve nefret gibi negatif duygulardan uzaklaştırır.
• Çevredeki enerjileri sevgiye dönüştürür.
• Zihinsel berraklık sağlar.
• Karabasan, uyku felci, kabusları savar.
• Odaklanmayı arttırır.
• Bağışıklığı kuvvetlendirir.
• Sindirimi kolaylaştırır.
• Aurayı temizler.
• Rahat uyku sağlar.

AMETİST TAŞININ  TEMİZLENMESİ VE BAKIMI

Şifalı taşların temizlenmesinde su ve toprak tercih edilir. Bazı taşlar güneşte bir süre bekletilerek de arındırılabilir. Fakat ametist renk kaybına uğrayacağı için uzun süre  güneşte kalması ona zarar verecektir.
Taşınızı ilk kullanımdan sonra negatif enerjiden temizlemek için muhakkak toprağa gömmeli (30dk kadar) ya da suda bekletmelisiniz. Kozmetik ürünleriyle temasından sakınınız.

Mumlar ve Renkleri

Her rengin insanda bir etkisi, şifası olduğundan daha önce bahsetmiştik. Şimdi de hangi renk mumun bize hangi enerjiyi getirdiğine bakalım.

• ALTIN RENGİ; Güneşin olumlu enerjisini çekme( şifa,güç,başarı,yaşam,eril enerji).
• KIRMIZI; Aşk,duygusallık, tutku.
• SİYAH; Bağımlılıklardan kurtulma, negatif enerji ve şanssızlığı uzaklaştırma.
• TURUNCU; Adalet, başarı, seksüel denge.
• MAVİ; Huzur, arınma, korunma, farkındalık, dikkat toplama.
• SARI; Şans, neşe,öz güven.
• MOR; Sezgisel kuvvetlenme,ruhsal arınma, üçüncü göz çalışmaları.
• PEMBE; Kişilerdeki ve olaylardaki sert enerjiyi yumuşatma.
• YEŞİL; Bereket,insan ve doğa sevgisi, hoşgörü. 

İhtiyaç duyduğumuz renkteki mumu yakıp gözlerimizi kapatalım.
Etrafımızda dikkatimizi dağıtacak hiçbir şey kalmasın(bileklik, kolye dahil.)

Tamamen mumun renginin bize getireceği enerjiye odaklanalım ve ruhumuzu serbest bırakalım. Bu aşamada dimdik ve bağdaş kurarak oturmamız gerekir.

Kendimizi, çakralarımızı ve ruhumuzu enerjiye hazır hissettiğimiz anda  içsel huzuru yakalamış ve enerjiyi almış olacağız.

ARILADAN MESAJ VAR

   Eve giren arıdan rahatsız olup, onu öldürdüğümüzde evimize ve kendimize uğursuzluk getirmiş oluruz. Eve giren arı kişiye şans ve bereket getirir. Aile bireylerinden birinin kafasına konarsa; yükseleceği, eline konarsa; maddi sıkıntılardan kurtulacağı, evde dolanıyorsa; bereketli bir misafir geleceği mesajını vermek için eve girmiştir.
 Arı sokması kişi için şifadır. Romatizması olan kişi romatizmal ağrılarından kurtulur, romatizması olmayan kişi de romatizmadan korunur.

MARTILARDAN MESAJ VAR

    Doğadaki  hemen her canlının birbiri için yaratılmış olduğu gerçeğini asla aklımızdan çıkarmayalım. Doğaya, canlılara iyi ve bilinçli davranalım;doğanın iyesine sahip çıkalım.
   
Eğer ki bir anda fırtına oluşacaksa martılar hızla karaya doğru uçarlar. Bu denizcilere verdikleri bir mesajdır esasında.
Doğanın iyesinin bilincinde olan balıkçılar, denizciler bu hareketi gözlemlediğinde karaya dönmelidirler.
Martılar denizcilerle birlikte denize açılır ve teknenin yanında yöresinde uçarlar.

Unutulmaması gereken bir not; Martı öldürmek yahut onları tutsak etmek kişiye büyük negatif enerji ve uğursuzluk getirir.

Renklerin Enerjisi

Renkler binlerce yıl öncesinden beri çeşitli tedavilerde kullanılmakta ve olumlu sonuçlar alınmaktadır. Her rengin bir enerjisi ve insanda iyi geldiği noktalar vardır. Gelin birlikte bakalım.

• KIRMIZI ; Kırmızı rengi kan dolaşımını hızlandırır ve hemoglabin çoğalması ve adrenalin salgılanmasına etkilidir.Anemi problemi yaşayan kişiler kırmızı renginde kıyafetleri daha çok tercih etmeli ve yaşam alanında kırmızı renkli objelere daha çok yer vermelidir.
• MAVİ \ LACİVERT;  Mavi renk soğutucu etkiye sahip bir renk olduğundan korkuları olan kişiye cesaret verecek; zekayı harekete geçirip soğuk kanlı düşünmesini sağlayacaktır.
• TURUNCU; Turuncu renk depresif insanlara pozitif enerji yükleyerek bulundukları ruhsal çöküntüden çıkışlarına yardımcı olur. Aynı zamanda C vitamini ile bağdaştırıp kişiye enerji, hareketlilik ve sindirim sisteminde rahatlık sağladığını söyleyebiliriz.
• MOR; Diyet yapan kimselerin mor renkli kıyafetleri tercih etmesi önerilir. Mor rengin yemeğe isteğini azalttığı aynı zamanda agresiflik halini yatıştırdığı bilinmektedir.
• SARI;Sivilce sorunu yaşayan kimseler hayatlarında sarı renge daha çok yer vermelidir. Başta akne sorunu olmak üzere tüm cilt sorunlarında olumlu etkisi bilinir.Aynı zamanda kişiye zengin enerji yükler.
• YEŞİL; Kemik sorunlarına, damar hastalıklarına, aşırı sinirlilik haline olumlu etkisi vardır. Özellikle hamile kadınların stresini azaltmak için daha fazla tercih etmesi önerilir.

İYE NEDİR?

  Doğada, yeryüzünde her şeyin bir canı vardır ve canın da bir sahibi. İşte canın sahibine iye denir.

İyeler her zaman birbirini destekler ve enerjisiyle diğer iyeleri korur. Örnekle çevre kirliliğini ele alalım.
Denizlerdeki (maalesef)  başa çıkamadığımız kirliliği azaltmak, temizlemek için çabalayan bir insan gittiği her yerde denizin ona minnettarlığını ve korumasını farkında olmasa da etrafına toplamış olur.
Gittiği her yerde denizin, doğanın koruması altındadır. 
                            
                               Doğa kendisine duyulan sevgi ve saygıya kayıtsız kalamaz.

CİLT KURULUĞUNA ŞAMAN ŞİFA YÖNTEMİ

  Cilt kuruluğu özellikle soğuk havalarda sıkça karşılaştığımız, rahatsız edici bir durumdur. Şaman şifa kitabında bunun için oldukça etkili ve basit bir şifa yöntemi bulunmaktadır.

 TATLI  LEVREK  YAĞI

Tatlı levrek ülkemiz sularında da bulunan bir balık çeşididir.
Bu yağı kullanmadan önce dikkat edilmesi gereken en önemli husus cildin ısıtılmış olmasıdır.  Elleriniz ile cildinizi biraz ovalayıp ısınmasını sağlayın. Gözenekler açıldıktan sonra tatlı levrek yağını yüzünüze sürün ve yağı emmesini bekleyin. Hem tedaviyi gerçekleştirmiş, hem de sonraki günlerde karşılaşacağınız soğuk havanın olumsuz etkilerine karşı önlem almış olursunuz.

BÜYÜ VE SİHİR

BÜYÜ

Büyü  yer altı varlıkları, görünmeyen varlıklar ile bir takım pazarlıklar sonucu yapılır. Sonucunda büyüye maruz bırakılan kişinin ruhuna kendi izni dışında müdahale edildiği için o kişinin hayatını olumsuz etkiler. Fakat yalnızca o kişiye değil; büyüyü yapan ve yaptıran kimselere de kötü ruhların müdahalesi söz konusu olacaktır.
Kötü ruhlar büyüye maruz bırakılan kimsenin sadece ruhuna tesir ederken yapan kişinin ruhunu ve tüm benliğini ele geçirebilmektedir.

SİHİR

 Sihir doğanın var olan güçlerini kullanılarak yapılır ve rızası olmayan kimseye uygulanamaz. Sihir doğanın tüm oluşumlarını kullanarak yaratanın da izniyle belli ritüller sonucu gerçekleştirilir. Sihri büyünün aksine görebildiğimiz olutların , göremediğimiz güçleri sayesinde yapabiliriz.
 Örnekle bir tohumun filizlenebilmesi için toprak, su,ateş(ısı), hava ve taş(demir) gereklidir. Bunlar sayesinde sihir gerçekleşir ve tohum filizlenir.

KURŞUN DÖKTÜRMEK

   Nazardan korunmak için en etkili yöntem olarak bilinen kurşun dökmek şamanizmden gelen bir inanç olup orijinal adı kut kuymadır.
Günümüzde bu ritüel geleneksel yönteminden biraz farklı gerçekleştirilmektedir.
  Öncelikle herkes kurşun dökemez.Kurşun dökecek kişi bir ustadan el almış olmalıdır.
...Ve kurşun suya değil süte dökülmelidir.
Eğer bu işi layığı ile yapan birini bulamıyorsanız kendiniz çeşitli ritüllerle arınabilirsiniz fakat ağır bir göz değmesine maruz kaldıysanız kendi ritülleriniz yetersiz kalacaktır. Bu durumda mutlaka bilen birine ulaşmalı ve  kurşun döktürmeniz gerekmektedir.

NAZAR

Üç çeşit nazar vardır; 

• SUG
• DİL (TİL)
• GÖZ (KÖZ)

 SUG NAZARI

 İşaret parmağı doğrultularak tehditte yahut ikazda bulunularak değdirilen nazardır.

Kişi bu nazara maruz kaldığı zaman genelde öz güven eksikliği, yetersizlik, sıkıntılı ruh hali gibi durumlarla karşılaşır. Bundan kurtulmak için elini makas şeklinde açıp göğüs hizasına getirmeli ve kesme hareketiyle o anı düşünüp kötü nazarın etkisinden kurtulup nazarı sahibine geri gönderebilir.

TİL NAZARI

Kişiye; hakaret etmek, kabaca ikaz etmek, kötü cümleler sarf etmek, dolaylı yoldan laf sokmak til nazarına sebebiyet verir. 

Bu nazara uğrayan kimselerde baş ağrısı, duygusal yorgunluk, çöküntü gibi belirtiler gözlemlenir.
Til nazarına maruz kalan kimse karşısında kişi ona til nazarı değdirecek olduğunda dilini hafifçe dışarı çıkarıp canını yakmadan üç kez ısırmalı ne til nazarını değdiren kişiye kötü nazarı geri göndermelidir.

 GÖZ  DEĞMESİ

Gözden ısı yayıldığı bilimsel olarak da kanıtlanmış bir gerçektir. Bu enerji bile isteye kötüye kullanılabildiği gibi farkında olmadan da karşısındaki kişiye zarar verebilir. Kimi göz değmeleri kişiyi ölüme kadar sürükleyebilir.

Olumsuz bakış, kıskançlık,hasetlik,beğenme,yadırgama gibi tüm duyguları yansıtan bakış kişiye nazar olarak ulaşabilmekte ve kişinin hayatını olumsuz etkileyebilmektedir.

Kişi kendinde;

• yorgunluk
• güçsüzlük
• çöküş
• bitkinlik
• dikkat sorunları
• sık rahatsızlanma
• baş ağrıları
• algı sorunları
• ateşlenme
• morarmalar
• aksilik

bunların hepsi ya da aynı anda birkaçını gözlemliyorsa büyük olasılıkla göz değmesine maruz kalmıştır.

Bu durumdan kurtulmak için; kurşun dökme, tütsü yakma, nazar boncuğu yöntemleri tercih edilebilir.